Sessizliğin Haykırışı


Yorum bırakın

Gazeteciler ne kadar tarafsız?

Gazeteciler ne kadar tarafsız? Türkiye’de sıkça sorulan ve bir türlü cevabını bulamayan bir soru. Uğur Dündar’ın Ajda Pekkan hakkında söyledikleri sözler ile yeniden tartışılmaya başlandı.Gazeteci tarafsız olabilri mi veya ne kadar tarafsız olabilir?

Bir gazeteci istediği kadar tarafsızım dese de mutlaka taraf tuttuğu bi şey vardır. Taraf Gazetesi’nin çok güzel bir sloganı var: ‘Düşünmek taraf olmaktır.’ Gerçekten düşünen bütün canlılar taraftır. Gazeteciler de bundan farklı değildir. Sonuçta bunlar da uzaydan gelmediler. Uğur Dündar yıllarca sunduğu Arena’nın tarafsız olduğunu ne kadar inanabiliriz. Halbuki herkes Uğur Dündar’ın tarafsız olduğu bilir. Nitekim son yıllarda Uğur Dündar tarafını eskiye oranla baya göstermeye başladı.

Daha öncede bir kaç olayla gündeme gelen Uğur Dündar, Ajda Pekkan’nın Egemen Bağış için sarf ettiği sözlere çok kızarak ‘Bunlardan sanatçı falan olmaz. Yalakalığın kitabını yazıyor adeta.. ‘ Allah sizi başımızdan eksik etmesin’ diyor. Sanatçı dediğin bu kadar yalaka olamaz. Sanatın
bu kadar alçaldığı başka bir durum var mıdır? İnsan dinlerken okurken utanıyor.” diyor.

Müjdat Gezen’nin hakaret dolu sözlerine destek 

Daha önce ki olayları göz önüne alalım. Uğur Dündar, Müjdat Gezen ve Levent Kırca’yı almış yanına siyasi düşüncelerini soruyor. Müjdat Gezen AKP’ye oy verenlere ‘Bir ankette AKP yüzde elli çıkmış. Aslında Aziz Nesin kriterine göre yüzde 60 çıkması lazım” aptal dedi buna  Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar da Gezen´in sözlerine bu destek verdi.

Tarafsızlık yoktur. Tarafsızlık insanın doğasına aykırıdır.

Ajda Pekkan’ın sözlerine yalakalık diyorsunda senin yaptığın nedir diye sorarlar adama. Değil Türkiye’de dünyanın bütün ülkelerinde bu kural geçerlidir. Tarafsızlık yoktur.İnsanın doğasına aykırıdır zaten.


Yorum bırakın

Doğu ve Güneydoğu’da BDP- AKP çekişmesi nereye

Seçim arefesinde partilerin yoğun çalışması devam ediyor. Doğu ve Güneydoğu’da AKP ve BDP’nin çekişmes özellikle MHP’de yaşanan kaset depreminin etkisiyle her ne kadar arka
plana itilmiş olsa da gündemin önemli meselesi konumunda yerini korumaktadır. Bu durumun  devam edeceği gibi görünüyor.

Son günlerde artan gerginlikler ve liderlerin artan polemikleri sokağa da yansımaya başladı. Bu polemiklerin Doğu ve Güneydoğu’da etkisini göstermektedir. Bölgede askeri operasyonların sürmesi ve her iki taraftan gelen ölüm haberleri gerginliği daha da artırmaktadır. Her iki
tarafında birbirini suçlayıcı söylemleri buna ilave etmek gerekir.

Bölgede iki partinin hükmü geçtiği herkes tarafından bilinmektedir. Son dönemde Kemal Kılıçdaroğlu’nun  CHP’si kendini hissettirmekle birlikte oylara pek bir etkisi olacağı düşünülmüyor. Bölgede durum ne olacak dediğimizde ise AKP’nin oyları düşeceği ve bölgede
çıkardığı milletvekili  sayısının azalacağı tahmin edilmektedir. Ateşkese rağmen askeri operasyonların sürmesi, Hakkari’de ki konuşması son olarak 2005’te Kürt Sorunu vardır ve bu sorun benim sorunumdur diyerek büyük bir cesaretle attığı adımı bu seçimde Kürt sorunu yoktur diyerek büyük bir prestij kaybına uğrayacağı ve bunun da oylara yansıyacağı bilinmekte.
BDP tarafına baktığımızda ise özellikle Kürt sağ kesimle barışması, Kürtlerin değer verdiği kişileri ön plana çıkarması (Şerafettin Elçi gibi) en önemlisi din karşıtı görüntüsünden dinle barışık bir hale dönüşmesi dindar Kürt kesimden oy alacağı sürpriz olmaz. AKP’nin de tutumu BDP’nin oylarını artıracağı genel görüşü hakim.

Her şeyden   önemlisi AKP attığı adımlarla (inkar politikalarına son vermesi, OHAL’i kaldırması, konuşulması bile yasak olan Kürtçe dilini devlet kurumu olan TRT 6 ile kabul
etmesi vb)  zor da olsa edindiği güveni  biraz kaybedeceği gibi görünüyor. BDP AKP’nin bu tutumunu özellikle Kürt Sorunu yoktur söylemini kendi çıkarı için kullanacaktır. AKP’nin oy kaybedeceği başka bir neden ise yeni anaysa dışında pek bir şey söylememesi ve de sadece ekonomi üstünde durması oldu ki bence bu büyük bir sorun. İşsizlik bölgede had safhada ama gördüğüm ve bildiğim kadarıyla ikinci planda kalan bir durumdur. İstediğimiz kadar  inkar edelim ama dağda ki insanlar bu bölgeden çıkan insanlardır vu bu insanlar hala bağlarını koparamamışlardır. Eğer sen dağdaki genci veya askere giden gencin hayatını ön plana çıkarmazsan her gün gözleri yolda bekleyen akrabalarını ekonomi durumu iyi olsa ne yazar. Anadolu insanı zaten fakirliğe fukaralığa alışmışlar. Onlar kıt kanaat geçinmesini
öğrenmişler.  Bu insanların en önemli sorunu evlatlarının eve sağ salim dönmesidir.

Sözün özü AKP  bölgede var olan tabanını biraz kaybetmiştir. BDP yeni politikası ile tüm sağcısıyla solcusuyla tüm kesime yönelik hareket ederek belli bir güç elde etmiştir.